Arhuaco Yerlileri
Kolombiya’nın Sierra Nevada bölgesindeki Kogui yerlilerini ziyaret ettikten sonra yine bu bölgelerde yaşayan Arhuca yerlilerini de ziyaret edeyim dedim. Aslında bu yerliler önceden Valledupar eyaletinde yaşıyormuş, sonradan Sierra Nevada dağlık bölgesine gelmişler. Valledupar eyaletinde halen yoğun olarak Arhuaco yerlileri yaşıyor olsa da ben buradakilerle yetindim.
Kültürleri genel olarak Kogui yerlileri gibi görünse de içlerine girince aradaki farklılıkları anlıyorsunuz. Mesela rehberimle beraber iki gün yürüyerek gittiğimiz Atigumake köyünde evler boştu. Çünkü köy merkezine sadece haftada bir temizlik için ve 15 günde bir de toplantı yapmak için geliyorlar. Onun haricinde herkes dere kenarındaki kendi evinde yaşıyor. Bazı evler köye bir saat bazı evlerse 3-4 saat yürüme mesafesinde. Aynı durum şehir merkezine yakın olan Don Diego köyü için de geçerli.
Arhuaco yerlilerinin bizim bildiğimiz gibi bir dini inançları yok. “Yukarıda biri olduğunu biliyoruz, siz ona Allah diyorsunuz biz ise Serenkua diyoruz” diyorlar. Aynı Kogui yerlilerinde olduğu gibi de doğaya inanıyorlar.
Köy merkezlerinde çocuklar için okullar var ve öğretmenler de Arhuaco yerlilerinden oluşuyor. Öncelikli eğitim amacı çocuklara ispanyolcayı öğretmek. Çünkü bu yerliler Arhuca dilini kullanıyor ve bazı köylerde ya da evlerde ispanyolca bilen hiç yok. Evleri yakın olan çocuklar okula yürüme gidip geliyor, evleri uzak olan çocuklarsa hafta içi köy merkezindeki evlerde kalıyor. Orada onlara bakan, yemeklerini yapan kadınlar oluyormuş. Yani bir nevi yurt gibi düşünebilirsiniz.
Arhuaco Yerlileri Bölüm 1
Kogui yerlilerinde olduğu gibi Arhuca yerlilerinde de köyün bir mamosu yani lideri var. Bu liderlik babadan oğula devam ediyor. Ama sanmayın ki lider oldunuz mu öyle sadece oturacaksanız. Gördüğüm Arhuaco mamolarının hepsi gün boyu çalışıyor, birşeylerle uğraşıyordu. Hatta Atigumake köyünün mamosu aynı zamanda civardaki iki tane büyük mamodan biriydi. Bölgedeki tüm köylerden bu iki mamo sorumlu. Köye ilk gittiğimde büyük mamo İzmail’le biraz konuştuk. Adam bildiğin köyde temizlik yapıyor, bağ bahçede çalışıyor, kendi işini tamamen kendisi görüyordu. Ve genel itibariyle mamoların çoğu da böyleymiş.
Mamolar küçükken 10-12 yaş arasını bir mağarada geçiriyor ve tüm ihtiyaçlarını mamo olan babası karşılıyor. Mağarada kalmalarının amacı hislerinin daha da kuvvetlenmesi ve babasının vereceği eğitimi daha da iyi öğrenmesi içinmiş. Eğer çocuk 1 yılda eğitimini tamamlarsa mağarada sadece 1 yıl, 4 yılda tamamlarsa 4 yıl kalıyormuş. Yani öğrenene kadar mağaradan çık(a)mıyor. 10-12 Yaş konusu ise biraz genel bir durum. Kimisi eğitime daha erken kimisi ise daha geç başlayabiliyormuş.
Köylerde biri hastalandığında önce mamoya gidiyor ve durumunu ona söylüyor. Mamo bakıp, eğer doğal yöntemlerle bir çözüm sunabiliyorsa tedaviyi kendisi yapıyor, eğer onu aşan bir durumsa hastaneye gitmesini söylüyor. Doğal yöntem derken bitkilerden yaptıkları ilaçları kastediyorum. Bu arada yerliler, Kolombiya hükümetinin onlara yardım ettiğini de söyledi. Eğer hastaneye giderlerse hiçbir ücret ödemiyorlarmış. Ayrıca bahsettiğim bu Sierra Nevada dağlık bölgesinde kendi evi olan bir doktor da yaşıyor ve hükümet adamın maaşını da ödüyormuş. Acil durumlarda bu doktora ulaştıkları da oluyor. Tabi bazı evlerde yaşayanların bu doktora ulaşması için 4-5 saat yürümesi gerekebiliyor.
Hangi kadına sorduysam hepsi çocuklarını evde doğurduğunu söyledi. Yine önce mamo gelip kadına bakıyor, eğer sıkıntılı bir durum yoksa doğum evde oluyormuş. Mamo genelde doğum sırasında olaya karışmasa da ihtiyaç halinde o da ne yapılması gerektiğini biliyor diyorlar. Rehberimin evinde 3 gece kalmıştım. Eşi Elena’ya “3 çocuğunu da evde doğurdun, zor değil miydi?” diye sordum. Yok gayet kolaydı, bir gün öncesine kadar yine normal çalıştım, doğumu yaptım ve ertesi gün yine normal hayatıma geri döndüm dedi. Tabi birkaç gün annesi yine yardım için yanında kalmış.
Diğer yerlilerde olduğu gibi Arhuaco yerlilerinde de tuvalet kültürü yok. Yani tuvalet için ayrı bir yer yok. Buldukları herhangi bir ağaç altına tuvaletlerini yapıyorlar. Zaten yerlilerle beraber vakit geçirdiğimde beni en çok zorlayan iki şey var. Biri gece uyuyacak yer sıkıntısı diğeri de bu tuvalet işi.
Tüm yerlilerin bileklerinde bir ip var. Bu ip mamo tarafından bağlanıyor ve mamo hangi amaçla bağlıyorsa ipler o işe yarıyor. Kimisi hastalıktan, kimisi ise börtü böcekten korunmak için. Bunların yanısıra daha iyi düşünmeye yönelik, olayları daha iyi gözlemlemek için bağlanan ipler de varmış.
Arhuaco yerlileri de Kogui yerlileri gibi sadece beyaz giyiyor. Ama bu konuda Kogui’ler gibi pek gelenekselci değiller. Şehire yakın köylerdeki yerliler beyaz kıyafetlerini bırakmış, normal kot pantolon giyenleri görmek bile mümkün. Kogui’lerde ise kesinlikle böyle birşey yoktu. Ayrıca Kogui’lerde mamo şapkasını sadece mamo takabilirken Arhuaco’larda herkes bu lider şapkasından takabiliyor. Kogui’lere göre şapka şekli ise biraz daha farklı. Paylaştığım fotoğraflardan bunu görebilirsiniz.
Arhuaco Yerlileri Bölüm 2
Sierra Nevada ormanlık bölgesi çok zengin bir bitki örtüsüne sahip ve yerliler meyve ihtiyaçlarını bu ormandan karşılıyor. Pirinç ve mısır gibi ana besin kaynaklarını ise yine orman içindeki tarlalarda yetiştiriyorlar. Evlerinin yanındaysa her tülü hayvanı beslediklerini gördüm. Domuzdan, hindiye, ördekten, keçiye kadar hepsi vardı. Ayrıca dereden balık avladıkları da oluyormuş.
Kız çocukları 6 yaşına gelince çanta örmeye başlıyor ve ömür boyu da örmeye devam ediyor. Bir çanta duruma göre 1-3 ay arasında bitiyor. Çantaları merkeze götürüp orada satıyorlar ve ortalama satış fiyatı da 40-50 USD. Bu ömür boyu örüyorlar lafını öylesine söylemedim çünkü gördüğüm her kadın istisnasız çanta örüyordu. Ormanda yol yok, zor yürüyorum ama arkamdan gelen kadın hala çanta örüyordu. Ya da eşek üstünde giderken bile çanta örenini gördüm. O anlamda kadınların çok çalışkan olduğunu söyleyebilirim. Gerçi erkekleri de çok çalışkan, adamlar yorulmak nedir bilmiyor. Çoluk çocuk, genç yaşlı hepsi aynı. Şehirde doğup büyümüş birisinin bu köylerdeki hayatı yaşayabilmesine pek ihtimal vermiyorum. Buradaki hayatlar bize göre o derece zor. Ama hangi yerliyle konuştuysam hepsi hayatından memnundu.
Yukarıda bahsettiğim çantaları genelde hayvan tüylerinden ve ya kaktüs gibi büyük, yeşil bir bitkiden ürettikleri iplerden yapıyorlar. Nadir olarak merkezden yün/ip alıp çanta örenlerin olduğunu da gördüm.
Bu arada Sierra Nevada bölgesindeki köylerde telefon sinyali ya da elektrik yok. Güneş enerjisi gibi şeyler de yok. O sebeple teknolojik aletleri buralarda görmek pek mümkün değil. Akşam 7-8 de yatıp sabah 4-5 gibi de kalkılıyorlar. Videolarda göreceğiniz gibi genelde hamakta yatıyorlar. Bizim bildiğimiz gibi bir yatak kültürleri de yok. Hamak olmayan evlerdeyse yere çuval gibi birşey serip onun üstünde yatıyorlar.
Ziyaret ettiğim evler ve köyler ne kadar şehirden uzaklaşıyorsa yerliler de o derece yabancıya karşı soğuk oluyor. Konuştukça sizi seviyorlar ama fotoğraf ve video çekmek çok çok zor. Fotoğraf çekmeden önce para teklif etmek de pek normal kaçmıyor. Genelde hepsiyle muhabbet edip, sonrasında size yardım yaparım, yiyecek alırsınız gibi şeyler söyleyip fotoğraf ve videolarını öyle çektim. Bu konuda Kuna Yala yerlilerinden sonra beni en çok zorlayanların Arhuca yerlileri olduğunu söyleyebilirim.
Arhuaco Yerlileri Bölüm 3
Gittiğim bazı köy ya da evlerde insanlar pek sıcak değildi. Bu durumu sorduğumda eğer ziyaretimize farklı zamanlarda 4 defa gelirsen bizim arkadaşımız olursun ve o zaman daha farklı karşılanırsın dediler. Yani bizim kültürdeki gibi bir misafir anlayışları pek yok. Gittiğim evlerin %95’inde bir su veren bile olmadı. Yani durum o derece farklı diyebilirim.
Evlenmek isteyen çiftler önce durumu mamoya iletiyor. Sonra köy merkezinde herkes toplanıyor ve bu çift tüm köylünün huzurunda evlenmek istediğini tekrar dile getiriyor. Sonra evlenecek çift mamoyla özel olarak tekrar görüşüyor, hani son kararınız mı der gibi. Herkes “tamam” dedikten sonra mamo bu çifti 1 ay boyunca yanına alıyor ve onları hayat için eğitiyor. Evde bir sorun olursa ne yapılır, kim ne iş yapar, çocuklara nasıl davranılır gibi aile hayatı mamo tarafından öğretiliyor. Bu bir ay sonunda çift kendi evlerine gidip yeni hayatlarına devam ediyor. Rehberime “aile içi şiddet var mı?” diye sorduğumda genelde olmaz, çok çok azdır dedi. Öyle bir durumda kadın eşini şikayet ederse mamo, evin erkeğini yanına alıp, onunla bir psikolog gibi konuşuyor ve problemi düzeltmeye çalışıyormuş. Tabi herşeyin bu kadar sistematik gitmediği de başka bir gerçek. Çünkü eğer erkeğin durumu iyiyse, evi rahat geçindirebilecekse ikinci bir eşi de alabilir diyorlar. Öyle bir durumda bu yukarıda yazdıklarımın çoğu zaten geçersiz kalıyor.
Arhuaco erkeklerinin saçları da Kogui erkekleri gibi uzun. Kimisi beline kadar uzadıktan sonra uçlarından kesse de kimisi ise hiç kesmiyor. Hiç kesmeden nasıl yere kadar uzamıyor dediğimde “uzamıyor, en fazla bu kadar” diyenler oluyordu. İlk başta pek inanamamıştım, sonuçta saç dediğin şey uzar, nasıl bir yerden sonra durur diye düşünmüştüm ama daha sonra böyle bir şeyin olabileceğini çok kişiden daha duydum. Biyolojik olarak konu hakkında bir bilgim yok ama artık genlerinde ne varsa böyle bir durumları da var. Ayrıca kadın erkek fark etmeksizin herkesin saçı hep simsiyah. 77 Yaşındaki ninenin saçı bile simsiyah, bir tane beyazı yok. Bu durumu sorduğumda da hiç bir zaman beyaz saçlı bir yerli olmadığını söylediler. Ben de yaklaşık 1 ayımı geçirdiğim bu bölgede bir tane bile beyaz saçlı bir yerli görmedim. Onlarcasına saçların için özel bir şey kullanıyor musun diye sordum. Kimisi avokado kullanıyorum dese de geneli sadece dere suyuyla yıkıyor, o kadar.
İki nesil öncesine kadar 135 yaşında olan yerlileri görmek bile mümkünmüş. Bugüne gelene kadarsa ortalama ölüm yaşının günden güne düştüğünü söylüyorlar. Genel itibariyle doğal beslendikleri ve sürekli de hareket halinde oldukları için yine de “modern” hayatta yaşayanlara göre daha uzun ömürlü ve sağlıklı olduklarını söyleyebilirim.
Başta erkekler ağırlıkta olmak üzere kadın, çoluk çocuk herkes bir ya da iki çanta taşıyor. Çantanın içi boş olsa bile yine de taşıyorlar. Sabah kalktıklarında ilk yaptıkları şey çantalarını omuzlarına atmak. Boş çantayı niye taşıyorsunuz diye sorduğumda “geleneksel” diyorlar. Ama benim anladığım şey şu; çantan senin omuzunda dursun, hayatın onu ne zaman, neyle dolduracağı belli olmaz. Zaten sürekli ormanda dolandıkları için akşam eve gelirken o çantanın boş gelmesi pek mümkün değil.
Erkekler popora denilen ve videolarda da göreceğiniz koka yapraklarını, un ufak edilmiş deniz kabuklarıyla karıştırıp sigara niyetine kullanıyorlar. Ağızlarının bir tarafında koka yapraklarını tutuyor, bir çubukla da un gibi olmuş deniz kabuklarını dillerine sürtüyorlar. Ve bunu gün boyu yapıyorlar. Hem açlık hissini bastırıyor hem de enerji veriyormuş. Diğer dedikleri şey de bu bizim en büyük geleneklerimizden biri.
Kadınların tek süsü boyunlarına astıkları boncuktan yapılma kolyeler. Büyük küçük herkeste bu kolyeleri görmek mümkün. Kimisi tek renk kullanırken kimisi ise rengarenk olabiliyor. Bunun özel bir anlamı yok tamamen güzel görünmek için yapıyorlar.
Yine Kogui yerlileriyle kıyaslayacak olursam, Arhuaco yerlileri modernleşmeye biraz daha açık, Kogui yerlileriyse daha bir mistik ve gizemli diyebilirim. Her iki grupta da şehirden uzaklaştığınızda yabancıya karşı soğuklukta aynı oranda artıyor.
Yaklaşık 7 günümü geçirdiğim Arhuaco yerlileriyle olan tecrübelerimi paylaştım. Yazdıklarımın hiçbiri ansiklopedik bilgiler değildir. Aynı şekilde internetten araştırıp yazdığım şeyler de değildir. Yerlilere sordum, ne cevap verdilerse, bu 7 gün süresince ne gördüysem onları yazdım.
Bu köylerde çocukların hayatı nasıl geçiyor, ne yapıyoru öğrenmek için linkteki Edvard’ın hayatına bir göz atın derim, ilginizi çekecektir.
Yaşından Büyük Çocuk Edvard
Not: Bu yazı, fotoğraf ve videolar izinsiz hiçbir internet sitesi ya da yazılı basında kullanılamaz.
sevgili kardeşim Mehmet,bi yıldan beri seni izliyorum ve sana özeniyorum,
ben Dünyanın bi çok memleketi gezdim,Irak,Gürcistan, Ukrayniya,Rusya,ÇİN,İspanya,Fransa,İtalia.ve Monako.tabi bide Ülkemizin 7 ili hariç gezmediğim şehir yok.
ama seini izlediğim kadar heycan duymadım…senin yalun açık olsun,Allah yardımcın olsun,bi Batman’lı olarak seninle gurur duyuyorum.
Merhaba. Teşekkürler, eksik olmayın.
Merhaba….
Çektiğin Fotoğraf ve Videoları yerlilere gösterdiğinde ; kendilerini görünce ne tür tepkiler veriyorlar.. ?
Genelde gülüyorlar.
Saçlarının hiç dökülmemesi ve simsiyah kalmasının nedeni bana kalırsa stressiz bir hayat yaşamaları ve hep doğal şeyler yemeleri. Elbette onların da kendine göre dertleri vardır, fakat şehir hayatı yaşayan birininki kadar fazla olduğunu düşünmüyorum.
Yerlilerle ilgili her yazını kelime kelime okudum üstat; ancak hiçbirinde yer vermediğin ya da benim gözden kaçırdığım ve çokça merak ettiğim bir nokta var. Bu insanlar modern hayattan bu denli uzak yaşarlarken kendilerini dış tehditlere karşı savunma gereği duyuyorlar mı? Evetse, bunu nasıl yapıyorlar? Daha doğrusu Arhuaco ya da Kogui yerlilerinin köyünde herhangi bir ok,silah,kılıç vb şeyler gördün mü? Tamam, kendi aralarında kavga etmiyor olabilirler; ancak dışarıdan gelebilecek bir tehlikeye elbet hazırlıklıdırlar diye düşünüyor insan. Ya da daha bu köylere gelip onlara zarar vermeye kalkan biri olmuş mu var mı merak ediyor bu yanını da.. Yoksa hep böyle izole ve mutlu yaşamları sorunsuzca mı sürmüş?
Yanıtlarsan çok sevinirim.
Şimdiden teşekkürler.
Dışarıdan gelebilecek bir tehdit yok. Adamların evinde eşya yok. Tehdit ne için olacak. Rica ederim, selamlar.
Sonderece güzel fotoğraflar ve yazılarım ile gezdiği gördüğün yerleri bizlerle paylaştığın için çok teşekkür ederim. Kendine iyi bakman dileklerimle iyi gezmeler, görmeler. Allah korusun.
Rica ederim, eksik olmayın.
Bizim günümüz kadınların doğumları için tüm dünya durması gerekiyor. Aman iş yapma, bişey kaldırma, oturma, kalkma… vs. Bir o kadar da bizim kocalar pimpirik. Aman öyle olur, böyle olur. oturma, kalkma, yat… vs. :)
Halbuki anlattığınız üzere doğurmak için dünyanın durması gerekmiyormuş. Doğana kadar çalışmaya devam. Doğurduktan 2 gün sonra da çalışmaya devam. Bizde doğumdan sonra 6 ay naz dönemi. Offf, öldüm-bittim, çok yoruldum…
Gezdiginiz yerlerde bizim bilip uyguladigimiz onlarin bilmedigi herhangi bisiyi anlatiyormusumuz? Mesela pirincle yapilan herhangi baska bi yemek,tuvalet kulturu, cesme vs. Boyle bi oneride bulunsaniz yeni fikirlere acik olurlarmi?
Anlatıyorum ama geleneklerinden ve yaşam şekillerinden ben söyledim diye vazgeçmezler.
Sabah İspanya hakkında bilgi edinmek için nette gezinirken tesadüfen sitenize denk geldim. Akşam saat 20:20 oldu ben bütün faydalı bilgilerinizi ve yerliler hakkındaki yazılarınızı okudum, videolarınızı izledim, instgramınıza bir göz attım.? Paylaşımlarınızı oldukça beğendim. Neden bilmiyorum -belkide ilk okuduğum yazı olduğu için- ama yerliler arasında en çok Arhuaco yerlileri ile çektiğiniz videolar çok hoşuma gitti. Daha fazla paylaşım için bugünden itibaren sizi daha sıkı takip edicem. Gezdiğiniz gördüğünüz yerleri paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Kendinize iyi bakınız umarım daha çok macera ile karşılaşırsınız.?
Tesekkurler, selamlar.